Suriye’nin Deraa kentinde 2011 yılı ilkbaharında başlayan sokak şovları rejim ögelerinin silah kullanması ve can kayıplarının yaşanmasıyla iç savaşa dönüştü. Kısa müddette tüm ülkeye yayılan çatışmalar nedeniyle siviller 2013 yılı sonundan itibaren Türkiye ve dünyanın farklı ülkelerinin yanı sıra hava akınlarından korunmak için inançlı olarak gördükleri Türkiye sonuna göç etti.
Suriye içinde kalan ve Türkiye sonuna yakın noktaya gelen yaklaşık 2 milyon Suriyeli sivil Azez ile Cerablus kentleri ortasındaki bölgelerde oluşturulan çadır kentlerde yaşamaya başladı. Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarının yardımlarıyla ömürlerini güç şartlar altında sürdüren Suriyeliler, son olarak birçok kentin rejimden kurtarılmasıyla meskenlerine dönmeye başladı.
BRİKET VE TAŞ ENKAZI KALDI
Türkiye hududuna 1 kilometre uzaklıkta Halep’e bağlı Azez ilçesinin Succu bölgesinde bulunan ve 15 gün öncesine kadar binlerce çadırın bulunduğu alanlarda kalan on binlerce Suriyeli aile muhalif kümelerin kentlerde denetimi sağlamasının akabinde meskenlerinin yolunu tuttu.
Kendi ülkesinde göçmen olan Suriyeliler, kentlerinin özgürleştirilmesinin akabinde çadırlarını ve içindeki eşyalarını toplayıp kamyonetlere yükleyerek Halep, Şam, Hama, Humus ve farklı bölgelerdeki meskenlerine yine dönmeye başladı. Suriyelilerin meskenlerine dönmesinin akabinde geçmişte binlerce çadırın yer aldığı bölgede ise geriye çadırların yıkılmasına pürüz olması için kurulan briket ve taş enkazı kaldı.
ÇADIRLARDA HALA 200 BİN SURİYELİ YAŞIYOR
Bölgede faaliyet gösteren İnsani Yardım Vakfı (İHH) görevlilerinden Yakup Alaca, Suriye’de muhalif güçlerin idaresi ele almasının akabinde iç göç başladığını ve çadır kentlerde yaşayan sivillerin konutlarına dönmeye başladıklarını söyledi.
Çadır kentlerde hayatlarını sürdüren Suriyelilerin iç göçünün başladığını anlatan Alaca, “Burası Türkiye sonuna yakın ve birinci kurulan kamp olan Babüsselam kampı. 2013 yılı sonundan itibaren Esad rejiminin kentleri bombalaması ile Suriyeli siviller ağır biçimde Türkiye hududuna göç etti. Beşerler buraya sığında kendi imkânlarıyla çadır kentler kurdular. Beşerler uzun yıllar bu çadırlarda hayat gayreti verdiler. Son süreçte yaşanan gelişmelerle birlikte beşerler artık çadırlardan çıkmaya ve yıllardır uzak kaldıkları konutlarına yanlışsız bir iç göç başladı. Şu anda Türkiye sonuna yakın olduğu için Azez ile Cerablus sınırında bulunan tüm çadır kentlerde ağır formda iç göç yaşanıyor. Lakin hala bu bölgede 200 binden fazla insan çadırlarda hayat çabası veriyor” diye konuştu.
Alaca, hududa yakın noktalarda çadırlarda yaşayanların da kısa müddette meskenlerine döneceğini belirterek, “Bu çadır kentlerin 6 ay sonra ya da 1 yıl sonra hiçbirini göremeyeceğiz. Burada kalan aileler şu anda konutlarının durumunu denetim ediyor. Ekseriyetle savaş sırasında konutu yıkılanlar hala kamplarda yaşıyor. Bu beşerler da meskenleri inşa ettikten sonra kendi kentlerine dönecekler” dedi.
